بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

يَفۡقَهُواْ قَوۡلِي ٢٨

Sözümü iyi anlasınlar.

– İbni Kesir

وَٱجۡعَل لِّي وَزِيرٗا مِّنۡ أَهۡلِي ٢٩

Kendi ailemden bir vezir ver bana;

– İbni Kesir

هَٰرُونَ أَخِي ٣٠

Kardeşim Harun'u.

– İbni Kesir

ٱشۡدُدۡ بِهِۦٓ أَزۡرِي ٣١

Onunla destekle beni.

– İbni Kesir

وَأَشۡرِكۡهُ فِيٓ أَمۡرِي ٣٢

Onu işimizde ortak yap,

– İbni Kesir

كَيۡ نُسَبِّحَكَ كَثِيرٗا ٣٣

Ki seni daha çok tesbih edelim.

– İbni Kesir

وَنَذۡكُرَكَ كَثِيرًا ٣٤

Ve seni daha çok analım.

– İbni Kesir

إِنَّكَ كُنتَ بِنَا بَصِيرٗا ٣٥

Şüphesiz ki Sen, bizi görmektesin.

– İbni Kesir

قَالَ قَدۡ أُوتِيتَ سُؤۡلَكَ يَٰمُوسَىٰ ٣٦

Buyurdu: Ey Musa; istediğin sana verilmiştir.

– İbni Kesir

وَلَقَدۡ مَنَنَّا عَلَيۡكَ مَرَّةً أُخۡرَىٰٓ ٣٧

Zaten sana, başka bir defa daha lutufta bulunmuştuk.

– İbni Kesir

إِذۡ أَوۡحَيۡنَآ إِلَىٰٓ أُمِّكَ مَا يُوحَىٰٓ ٣٨

Hani annene vahyedilmesi gerekeni vahyetmiştik.

– İbni Kesir

AYARLAR
Okuyucu